Kategori: HİZMETLERİMİZ
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE EĞİTİMİ
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE EĞİTİMİ
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) temel özelliği, kalıcı ve sürekli olan dikkat süresinin kısalığı, engellemeye yönelik denetim eksikliği nedeniyle davranışlarda ya da bilişte ortaya çıkan ataklık ve huzursuzluktur. Bunun sonucu olarak çocukta bulunduğu gelişim dönemine uymayan dikkatsizlik ya da aşırı hareketlilik vardır. Başlangıcı genellikle üç yaş dolaylarında olmakla birlikte, tanı düzenli öğrenim için gerekli dikkat süresi ve yoğunlaşmanın gelişmesinin beklendiği ilkokul yıllarında konmaktadır.
Merkezimizde DEAH gösteren öğrencilerimizin öncelikli gereksinimlerine göre uzman terapistlerimiz tarafından bireysel ve grup eğitimleri verilmektedir.
Merkezimizde uyguladığımız eğitim programlarımızı her 3-6 ayda bir standart testler ve ölçekler ile kontrol ederek programın etkililiğini ölçüyor ve uyguladığımız programa ilişkin değerlendirmeleri görüşmek için periyodik olarak terapist, koordinatör ve aile toplantıları yapıyoruz.
ETEÇOM nedir?
ETEÇOM ilişki-temelli yaklaşıma (Relationship-Based Approach) dayalı bir programdır. Birincil bakıcının (ebeveyn ya da eğitimci) çocuğu ile etkileşiminin niteliğini geliştirmeyi ve çocuğun bilişsel, sosyal-duygusal ve iletişim becerilerini desteklemeyi hedefler.
ETEÇOM denenmiş bir yöntem midir?
ETEÇOM ABD’de Prof. Gerald Mahoney ve Prof. James MacDonald tarafından geliştirilip 2006 yılında program haline getirilmiştir. ABD, Kore ve Türkiye’de sınanmış ve sınanmaya devam etmektedir. Biz Rüzgar Terapi olarak 2013 itibaren Yaygın Gelişimsel Destek Eğitim Programına ve Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programlarına yardımcı eğitim programı olarak kullanmaktayız.
ETEÇOM kimler için uygundur?
Down Sendromu, Otistik bozukluk (Otizm), Serebral Palsi, Zihinsel Yetersizlik, Gecikmiş Dil ve Konuşma, Nedeni Belli Olmayan Gelişimsel Gerilik, Prematüre/Düşük Doğum Ağırlığı gibi farklı gelişim özellikleri gösteren çocuklar ve ebeveynleri üzerinde etkili olduğunu ortaya koymuştur.
ETEÇOM’un hedefi nedir?
ETEÇOM eğitimci ya da ebeveynin etkileşimsel davranışlarını geliştirerek, çocuğun bilişsel, iletişim ve sosyal duygusal gelişim alanlarında (sosyal oyun oynayabilme, etkileşim başlatabilme, ortak dikkat gibi) 16 temel davranışı kazanması ya da geliştirmesini hedefler. ETEÇOM’da 16 temel davranışı kazandırmaya yönelik 66 öğretimsel strateji ebeveyne öğretilir. Her oturumda 1-2 strateji çalışılır.
ETEÇOM nasıl uygulanır?
Çocuklar gelişimsel ve eğitimsel tanılarına ek olarak geçerliliği, güvenilirliği kabul edilmiş ölçeklerle detaylı olarak değerlendirilir ve çerçeve program oluşturulur.
Ebeveynlerin kaygı ve beklentilerini ifade etmeleri için Temel Davranış Seçici Formu kullanılır.
Program aile ile ortak hazırlanır. ETEÇOM programında aile eğitim seanslarının izleyicisi, katılımcısı, uygulayıcısı ve takipçisidir.
Müdahale oturumlarına, çocuğun bulunduğu basamak, hedeflenen temel davranış ve uygun stratejiler belirlendikten sonra birincil bakıcının varlığı ve katılımında başlanır. Eğitimci temel davranışları ve stratejileri bilgi notlarını kullanarak açıklar, model olur. Kısa aralıklarla değerlendirme ve izleme yapar. Planlama ve izleme yapabilmek için ailenin izni alınarak görüntü kaydı yapılır.
Görüşmeler, değerlendirme süreçleri, eğitim seansları sadece çocuğun iletişimsel, sosyal, duygusal ya da fiziksel yetersizlik ve güçlükleri ile ilgilidir.
ETEÇOM’da ailenin yapması gerekenler nedir?
Birlikte seçilen temel davranışlar ve stratejiler eğitimci tarafından ebeveyne okunur, açıklanır. Etkinliklerle uygulanır ardından ebeveynin uygulaması istenir. Eğitim seansları dışında ebeveynin çocuğun doğal ortamında onu nasıl destekleyebileceği konuşulur ve aileye ev ödevi verilir. Hedef davranışı ve stratejileri gören, dinleyen ve uygulayan aile zamanla yapılandırılmamış ortamlarda da aynı yaklaşım ve öğretim tekniklerini kullanmaya başlar.
Ortamda sıcak hiçbir şey yoksa sıcak kavramını öğretmeye çalışmak ya da öğrenmeye zorlanmak yerine çorba içerken öğrenmek ve öğretmek daha kolay, anlamlı ve kalıcıdır.
ETEÇOM’da izlenen yol nedir?
ETEÇOM programında önce daima Sosyal Oyun temel davranışı çalışılır. “Çocuğun dünyasına girme”,“Çocuğun etkileşimde bulunmasını bekleme” stratejileri kullanılır.
“Dünyaya çocuğunuzun gözünden bakın. Yüz yüze oyunlar oynayın. Çocuğun liderliğini izleyin. Çocuğun hızına uyun” gibi pratik önerilerle desteklenir.
Yakın zamandaki araştırmalar, çocuklarının eğitiminde aktif rol alan ailelerin kaygı düzeyinin azaldığını, çocukların gelişiminin hızlandığını ortaya koymuştur.
ETEÇOM ne kadar sürer?
Yaklaşık 6 ay içerisinde programdaki stratejiler tamamlanır ve programda belirtildiği gibi uygulandığında çocuğun gelişimde anlamlı gelişmeler gözlenebilir.
ETKİLEŞİM TEMELLİ ERKEN ÇOCUKLUKTA MÜDAHALE PROGRAMI (ETEÇOM) uzman hekimimiz tarafından kurumumuzda uygulanmaktadır.
ETEÇOM | ETKİLEŞİM TEMELLİ ERKEN ÇOCUKLUKTA ETKİLEŞİM PROGRAMI
ETKİLEŞİM TEMELLİ ERKEN ÇOCUKLUKTA MÜDAHALE PROGRAMI (ETEÇOM)
ETEÇOM nedir?
ETEÇOM ilişki-temelli yaklaşıma (Relationship-Based Approach) dayalı bir programdır. Birincil bakıcının (ebeveyn ya da eğitimci) çocuğu ile etkileşiminin niteliğini geliştirmeyi ve çocuğun bilişsel, sosyal-duygusal ve iletişim becerilerini desteklemeyi hedefler.
ETEÇOM denenmiş bir yöntem midir?
ETEÇOM ABD’de Prof. Gerald Mahoney ve Prof. James MacDonald tarafından geliştirilip 2006 yılında program haline getirilmiştir. ABD, Kore ve Türkiye’de sınanmış ve sınanmaya devam etmektedir. Biz Rüzgar Terapi olarak 2013 itibaren Yaygın Gelişimsel Destek Eğitim Programına ve Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programlarına yardımcı eğitim programı olarak kullanmaktayız.
ETEÇOM kimler için uygundur?
Down Sendromu, Otistik bozukluk (Otizm), Serebral Palsi, Zihinsel Yetersizlik, Gecikmiş Dil ve Konuşma, Nedeni Belli Olmayan Gelişimsel Gerilik, Prematüre/Düşük Doğum Ağırlığı gibi farklı gelişim özellikleri gösteren çocuklar ve ebeveynleri üzerinde etkili olduğunu ortaya koymuştur.
ETEÇOM’un hedefi nedir?
ETEÇOM eğitimci ya da ebeveynin etkileşimsel davranışlarını geliştirerek, çocuğun bilişsel, iletişim ve sosyal duygusal gelişim alanlarında (sosyal oyun oynayabilme, etkileşim başlatabilme, ortak dikkat gibi) 16 temel davranışı kazanması ya da geliştirmesini hedefler. ETEÇOM’da 16 temel davranışı kazandırmaya yönelik 66 öğretimsel strateji ebeveyne öğretilir. Her oturumda 1-2 strateji çalışılır.
ETEÇOM nasıl uygulanır?
Çocuklar gelişimsel ve eğitimsel tanılarına ek olarak geçerliliği, güvenilirliği kabul edilmiş ölçeklerle detaylı olarak değerlendirilir ve çerçeve program oluşturulur.
Ebeveynlerin kaygı ve beklentilerini ifade etmeleri için Temel Davranış Seçici Formu kullanılır.
Program aile ile ortak hazırlanır. ETEÇOM programında aile eğitim seanslarının izleyicisi, katılımcısı, uygulayıcısı ve takipçisidir.
Müdahale oturumlarına, çocuğun bulunduğu basamak, hedeflenen temel davranış ve uygun stratejiler belirlendikten sonra birincil bakıcının varlığı ve katılımında başlanır. Eğitimci temel davranışları ve stratejileri bilgi notlarını kullanarak açıklar, model olur. Kısa aralıklarla değerlendirme ve izleme yapar. Planlama ve izleme yapabilmek için ailenin izni alınarak görüntü kaydı yapılır.
Görüşmeler, değerlendirme süreçleri, eğitim seansları sadece çocuğun iletişimsel, sosyal, duygusal ya da fiziksel yetersizlik ve güçlükleri ile ilgilidir.
ETEÇOM’da ailenin yapması gerekenler nedir?
Birlikte seçilen temel davranışlar ve stratejiler eğitimci tarafından ebeveyne okunur, açıklanır. Etkinliklerle uygulanır ardından ebeveynin uygulaması istenir. Eğitim seansları dışında ebeveynin çocuğun doğal ortamında onu nasıl destekleyebileceği konuşulur ve aileye ev ödevi verilir. Hedef davranışı ve stratejileri gören, dinleyen ve uygulayan aile zamanla yapılandırılmamış ortamlarda da aynı yaklaşım ve öğretim tekniklerini kullanmaya başlar.
Ortamda sıcak hiçbir şey yoksa sıcak kavramını öğretmeye çalışmak ya da öğrenmeye zorlanmak yerine çorba içerken öğrenmek ve öğretmek daha kolay, anlamlı ve kalıcıdır.
ETEÇOM’da izlenen yol nedir?
ETEÇOM programında önce daima Sosyal Oyun temel davranışı çalışılır. “Çocuğun dünyasına girme”,“Çocuğun etkileşimde bulunmasını bekleme” stratejileri kullanılır.
“Dünyaya çocuğunuzun gözünden bakın. Yüz yüze oyunlar oynayın. Çocuğun liderliğini izleyin. Çocuğun hızına uyun” gibi pratik önerilerle desteklenir.
Yakın zamandaki araştırmalar, çocuklarının eğitiminde aktif rol alan ailelerin kaygı düzeyinin azaldığını, çocukların gelişiminin hızlandığını ortaya koymuştur.
ETEÇOM ne kadar sürer?
Yaklaşık 6 ay içerisinde programdaki stratejiler tamamlanır ve programda belirtildiği gibi uygulandığında çocuğun gelişimde anlamlı gelişmeler gözlenebilir.
ETKİLEŞİM TEMELLİ ERKEN ÇOCUKLUKTA MÜDAHALE PROGRAMI (ETEÇOM) uzman hekimimiz tarafından kurumumuzda uygulanmaktadır.
DOĞAL DİL ÖĞRETİMİ PROGRAMI
Erken dönem iletişim sorunlarının giderilmesi, ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek akademik başarısızlık ve duygusal sorunların da önüne geçebilmekte ya da en azından bu sorunları hafifletebilmektedir.
Dolayısıyla, dil ve konuşma sorunları olan çocukların dil gelişimlerine destek olabilmek için, dil ve iletişim becerilerinin öğretilmesi gerekmektedir.
Dil ve iletişim becerilerinin uygulanıp öğretilmesi için doğal bağlamların hedef haline getirilmesi, doğal olarak çevre ile olacak olan iletişiminin cesaretlendirilmesi ve çocuk ile birlikte iletişime girecek kişilerin bu iletişimi kolay bir hale getirilmesi gerekmektedir.
Merkezimizde Doğal Dil Eğitim Programı uzman terapistlerimiz tarafından uygulanmaktadır. Bu süreci Eğitim Koordinatörümüz yürütmektedir.
Merkezimizde uyguladığımız doğal dil eğitim programlarımızı her 3-6 ayda bir standart testler ve ölçekler ile kontrol ederek programın etkililiğini ölçüyor ve uyguladığımız programa ilişkin değerlendirmeleri görüşmek için periyodik olarak terapist, koordinatör ve aile toplantıları yapıyoruz.
DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİ
Duyu Bütünleme Terapisi (Ergoterapi)
Duyu Bütünlemesi duyularımızdan gelen bilgileri alıp, bu bilgileri çevrenin gerektirdiklerine cevap için etkin şekilde kullanma becerisidir. Her gün, günün her saati, duyularımız yoluyla bilgi alırız (dokunma, duyma, görme, tat alma, koku, vücut pozisyonu, hareket ve denge). Bizim beynimiz aldığımız uyaranları o kadar iyi organize etmeli ki bizler günlük yaşamımızın her alanında, evde, okulda, oyun zamanında, işte ve sosyal ilişkilerimizde etkin bir şekilde yer alabilelim. Bu nedenle duyu bütünlemesi sinir sistemi işleyişinin önemli bir parçasıdır.
Normal Duyusal Sistemimiz 7 bölümden oluşmaktadır;
- Vestibuler Duyu (denge):
İç kulakta yer alır. Yer çekimiyle bağlantılı olarak, vücudumuzun alan içerisinde nerede olduğunu, hızını, yönünü ve hareketini algılamamızı sağlar, bize bununla ilgili bilgi verir. Bu sistem vücudumuzu dengede tutmak ve vücudumuzun postürünü korumak için temeldir. - Proprioseptif Duyu (vücut farkındalığı):
Kaslarda ve eklemlerde yer alır ve vücudumuzun nerede olduğunu söyler. Bununla birlikte vücut parçalarının nerede olduğu ve nasıl hareket ettiklerine ilişkin bilgi verir. - Tat Duyusu:
Dildeki kimyasal alıcılar tarafından işlenir. Tatlı, ekşi, acı ve tuzlu gibi farklı tatları algılamamız sağlar. - Koku Duyusu:
Burundaki kimyasal alıcıların işlemesiyle yakın çevremizdeki kokular hakkında bilgi verir. - Taktil Duyu (dokunma):
Deride bulunur, vücudun en büyük organıdır. Dokunma, basınç ve ağrı seviyesiyle ilişkilidir ve bu suretle ısıyı (sıcak ve soğuğu) ayırt etmemize yardımcı olur. Dokunma sosyal gelişimin önemli bir parçasıdır. İçinde olduğumuz çevreyi ölçüp değerlendirmemize yardımcı olur ve buna uygun tepkiler geliştirmemizi sağlar. - Görme Duyusu:
Gözün retina kısmında yer alır ve ışık ile aktif hale gelir. Görme duyumuz nesneleri, insanları, renkleri, zıtlıkları ve uzamsal sınırları tanımamıza yardımcı olur. - İşitme Duyusu:
Havadaki ses dalgalarının, dış kulak yolu ile toplanarak, iç kulaktaki reseptörleri uyarması sonucu çevremizdeki sesleri algılar ve beyin sapında anlamlandırılır.
Terapideki hedef çocuğun her zaman mutlu, iletişime açık ve ortamdaki uyaranları rahatlıkla tolere edebilir halde olmasını sağlamaktır. Olumlu tecrübeler öğrenmeyi kolaylaştırır. Seans sırasında mutlu olan çocuk iletişimi sürdürür ve oyun sırasında öğrendiği bilgileri günlük yaşamına çok daha kolay entegre eder. Çocuk ancak dünyayı normale en yakın şekilde algıladığında öğrenmeyi gerçekleştirebilir. Dünyayı en iyi algılama da ancak duyusal bütünlükle sağlanabilir.
Peki çocuğunuzun duyuları doğru bir şekilde bütünleniyor mu?
Çocuğunuz duyuların alma/ ayırt etme/ planlama aşamalarından herhangi birinde sıkıntı yaşıyor olabilir mi?
Nasıl anlayabiliriz?
- Çok fazla titiz, zorlukla teskin olan çocuklar veya daha erken dönemlerde fazlaca irkilen,huzursuz olan bebekler olarak görülür.
- Uyku-uyanıklık döngüsünü regüle etmekte zorluk,uykuya dalmada zorluk, uykusuz durma ve her zaman huysuz uyanma
- Uyarana aşırı duyarlı, dokunmaya, tada, sese veya kokulara aşırı tepkili
- Banyo yapmaya, saç ve tırnak kesimine aşırı tepkili
- Objeleri tutarken, boyarken, yazarken veya akranları veya evcil hayvanlarla etkileşimlerinde fazla/az güç kullanma
- Zayıf kas tonusu, çabuk yorulur, insanlara dayanır ve sandalyede kaykılır.
- Dönme, emekleme, oturma, ayağa kalkma, yürüme veya diğer motor gelişim basamaklarında yavaşlık
- Fazlaca hareket etme, nerede tehlikeli bir durum varsa onu arama ve bulma. Kendisini tehlikeye atmaktan kaçınmama, tehlikenin farkında değilmiş gibi gözükme
- Sakardır, sıklıkla düşer, mobilyalara, insanlara çarpar ve çevresine göre gövde pozisyonunu ayarlamada zorluk
- Yeni motor görevleri öğrenmede zorluk; yönergeleri izlemeye çalışırken veya aktivite basamaklarını izlerken gereksiz sinirlenir.
- Aşırı temkinli olma, ritüellere bağlı kalma isteği
- Oyun alanı aktivitelerinden, beden eğitimi ve/veya spor aktivitelerinden kaçınır.
- Yaşına uygun motor aktivitelerden (zıplama, sallanma, tırmanma, çizme, kesme, yapboz yapma, yazı yazma gibi) hoşlanmaz.
- Akranlarıyla arkadaşlık kurmada zorlanır, daha büyüklerle ya da erişkinlerle oynamayı tercih eder.
Duyu bütünleme bozukluğu olan çocuklar, genç ergenler ve erişkinler terapi yoluyla becerilerini geliştirir ve günlük yaşamlarında daha rahat ve konforlu olurlar. Terapi sayesinde kendilerine duydukları güvende gelişme gözlenir.
Duyu bütünleme terapisinin amacı çocuğa özel hedefler çerçevesinde doğru planlanmış ve hazırlanmış ortam ve aktivite dizini aracılığıyla duruma uygun fonksiyonel, duygusal ve sosyal cevap oluşturma potansiyelini artırmaktır.
DİKKAT TOPLAMA VE DİKKAT SÜRESİNİ UZATMA EĞİTİMİ
DİKKAT TOPLAMA VE DİKKAT SÜRESİNİ UZATMA EĞİTİMİ
Çocuklarda dikkat eksikliği nasıl önlenir?
AİLE: Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan bir çocukla yaşamanın zorlukları vardır. Bu zorluklarla baş etmenin ilk adımı çocuğunuzun durumunu kabul etmek. Sizi rahatsız eden şeylerin çocuğunuz tarafından istenerek yapılmadığını, amacın onu ortadan kaldırmak değil, kontrol etmek olduğunu anlamak gerekir. Bu çocukların diğer çocuklardan daha fazla kontrole ve disipline gereksinimi var. Ders çalışılan mekânın dağınık olması, fazla şey bulunması zaten dikkat süresi kısa olan çocuğun dikkatini daha fazla dağıtır. Ders çalışmaları arasında 20-30 dakikada bir aralar vererek hem çocuğun gereksinimini gidermiş hem de otoritenizi korumuş olursunuz.
- a) Aşırı hareketlilik kontrol edilmelidir. Başkalarıyla kıyaslama ve örnek gösterme işe yaramaz.
b) Enerjisini boşaltıcı etkinlikler bulunmalıdır. Spor aktiviteleri önemlidir.
c) Çocuğun yatma, yeme, ders çalışma saatleri belirli ve düzenli olmalıdır.
d) Yorgun olduklarında hiperaktiviteleri artar.
e) Disiplin önemlidir. Kurallara uyma zorlukları vardır. Ama net, tutarlı ve uygulanabilir kurallara gerek duyarlar.
f) Fiziksel olmayan cezalar verilmelidir.
g) Dikkat süresini uzatacak aktiviteler gerekir. Bulmacalar, resim eşlemeler birlikte yapılabilir.
ÖĞRETMEN: Aşırı hareketliliğin ve dikkat dağınıklığının en belirgin olduğu ortam sınıftır. Bu nedenle, öğretmenler tedavinin önemli bir öğesidir ve onların işbirliği olmadan başarıya ulaşmak güçtür:
1- Başarısız oldukları alanlara karşın, bu çocukların başarılı oldukları alanlar vardır. Öğretmen bunları bulup, çocuğa gösterebilmelidir.
2- Ön sıralarda oturtup, hareketlerini kontrolüne yardımcı olmak gerekir.
3- Çocuğun özürünü göz önünde bulundurmak, ama yapabileceğinin en iyisini istemek gerekir. Teneffüslere onların diğer çocuklardan daha çok ihtiyacı vardır.
4- Eşyalarını unuturlar. Kendi ve başkalarının malına saygılı olmak öğrenilebilir.
5- Dikkatsizlikleri ve el becerilerindeki sakarlıkları yüzünden arkadaşları arasında gülünç duruma düşebilirler. Öğretmen bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek ilişki bozukluklarını ve örselenmelerini çözümleyebilmelidir.
6- Dinlediklerini daha iyi öğrenirler ve sözel anlatımda daha başarılı olurlar. Başarılarını ölçmek için sözlü sınav şansı verilmelidir. Bu çocuklarla uğraşmak ek çaba gerektirir, ama bu çocukları kazanmak, onları mutlu ve başarılı görmek tüm çabalara değecektir.
ÇOCUK RUH SAĞLIĞI UZMANI: İlaçlar ve dikkat artırıcı çalışmaların yanı sıra çocuğu destekleyici terapi gerekir. İlaç kullanmanın amacı çocuğun dikkatini ve algılamasını artırarak, sınıf içindeki davranışlarında ve akademik başarısında düzelme sağlamaktır. Ek ruhsal sorunların tedavisi gerekir. Devamlı eleştirilmek çocukların kendilerini beceriksiz, işe yaramaz görmelerine neden olur. Psikoterapi, çocuğun güçlüklerle başa çıkmasına ve öğrenmeye istekli olmasına destek olur. Ayrıca ilaç tedavisi, boş zaman etkinliklerine uyum, insanlar arası ilişkide düzelme konusunda da olumlu etkilere sahiptir. İlaç tedavisine doktor tarafından karar verilir ve doz ayarlaması çocuğa göre yapılır. İlaçların bilinen yan etkileri bazı çocuklarda tikler oluşması, iştah azalması ve veriliş saatine bağlı uykusuzluktur. İlaç kesilince geçerler. Çocukluk döneminde kullanılan, antibiyotik, ateş düşürücü gibi ilaçların bir çoğundan daha güvenlidir. Ömür boyu süren bir tedavi değildir. Bozukluğun ağırlığına ve tedaviden yararlanma oranına göre süre belirlenir. İlaçlar sadece ”okul zamanı” ilaçları değildir.